top of page
  • Writer's picturePınar Mavi

Anneler Günü

Bazı pazarlar vardır, güne yavaş başlarsın. Sabah evdeki sessizliği büyük bir zevkle içine çekerek. Sanki tüm haftanın yükü o sessiz pazar sabahlarında hafifler bir anda. Ne müzik açmak istersin, ne de televizyon. Okuduğun kitabı eline alsan her kelime kafanda yankılanıp, huzurunuzu bozacak gibi gelir. Kimse girmesin alanına istersin işte.


Bir de bazı pazarlar vardır ki bilirsin, çoğunluğun yaşadığından farklıdır seninkisi. Sanki herkesin kalbi sevgiyle dolup taşarken, sen o sabahın sessizliğinde sıkışıp kalırsın. Telefona gelen mesajlar boş gelir bakmazsın bile, kapın çalmaz. WhatsApp grupları birbirine kutlama mesajları gönderir ama üzerine alınamazsın o mesajları bir türlü. İşte Mayıs ayının ikinci pazarı biraz öyle bir gündür bazı kadınlar için. Sessizdir. Sanki o pazar günü seni hiç görmez, hiç önemsemez. Seni atlar geçer. O da yetmezmiş gibi, kimseye itiraf edemezsin. Öyle inceden bir sızıdır. Buzdolabı ayrı bir yüksek sesle çalışır, yaptığın kahve daha yavaş köpürür.


Farklı bir pazardır işte. Duygular açığa çıkmak için bastırır. Evdeki hayvanın daha çok öpücük alır senden, bazen gözyaşlarıyla karışık. Bitkilerine ayrı bir sevgi verirsin belki de. Oturup ağlasan, içinde bir ses yankılanır.

'İlla doğurmak mı lazım sen de annesin işte.'

'Sokaktaki köpeklere, öğretmensen öğrencilerine, üvey evladına, yeri gelince eşine, arkadaşlarına annelik yapmıyor musun? Sen de annesin işte.'


O ses yankılanınca sanki üzülüp ağlamaya bile hakkın yokmuş gibi susturursun kendini. O ince sızının üzerini kapatırsın. Sanki anneler günü seni öyle teğet geçer ki, ağlamaya bile hakkın yokmuş gibi sessizliğe dönersin. Rüzgar daha da yavaş eser dışarıda.


Belki de sana anne diyen bir can vardır ama bir de kaybettiğin de vardır. Ama oturup yas tutmak olmaz ya. Gülersin, teşekkür edersin hediyene, çiçeklerine.


Bazen o seni ıskalayacağına, sen o pazarı ıskalarsın fark etmeden, yolculuk dönüşü mutlu anıların fotoğraflarını ayıklarken bulursun kendini kalabalıkların içinde, geçici oturduğun bir koltukta.


Öyledir işte bazı pazarlar... Ama canım güzel kadın eğer bu yazıyı okuyorsan o sessizliği kucaklamak vaktidir belki de. Gözünden gelen iki damla yaşı elinin tersiyle silme, bırak aksın. İstediğin kadar ağla eğer içinden geliyorsa. Kahkaha mı yükseldi içinden, bırak o da aksın. Kim demiş ille de üzgün olacaksın bugün diye. Belki dans etmek geldi içinden, bırak hareket etsin ayakların kolların. Belki asla doğurmak istemediğini fark ettin, onun vicdan azabından kurtulmak istiyorsun o dansla, sefan olsun.


Bugün senin de hakkın. Sen de bu dünyada varsın. Senin varlığın dün olduğu gibi bugün de önemli. Dünden bugüne ne değişti ki? Sen hala o şahane insansın.


Bu pazar belki de içinde birikmiş duygularının açığa çıktığı, seni hafifleten, gerçekliğinle yüzleştiren, aynaya bakıp kendine sevgi dolu bakacağın bir gün çünkü. Anneler Günü bugün, kendine annelik yapacağın gün bir kere herşeyden önce. Neden biliyor musun, senin içindeki tüm kırgınlıklar, tüm öfkeler, tüm hayal kırıklıkları hepsinin üzeri açılıyor belki de bugün. Sen de bu erişkin olmuş halinle o kırıklıkları görmek için elinde merhemle içine bakıyorsun işte.


Canım güzel kadın, anneler günün kutlu olsun, iyi ki varsın. İyi ki bu yazıyı okudun, iyi ki böylece tanıştık. 💛


Sevgilerimle




110 views

Recent Posts

See All
  • Twitter
  • Instagram
bottom of page